Başarısızlık çocuğun özgüvenini kırmamalı / Haberin Peşinde Urfa
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, sınav sonuçlarında elde ettiği başarıyı yakalamayan çocuklara yaklaşımın nasıl olması gerektiği konusunda değerlendirmede bulundu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, sınav sonuçlarında elde ettiği başarıyı yakalamayan çocuklara yaklaşımın nasıl olması gerektiği konusunda değerlendirmede bulundu.
Hedeflediği başarıyı elde edemeyen ve istediği okula giremeyen öğrencilerin yaşadıkları hayal kırıklığı ile baş etmekte oldukça zorlandıklarını kaydeden Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, “Bu süreç doğru yönetilmediğinde depresyon ve kaygı bozukluğu gibi sorunlarla karşılaşıldığını gözlemliyoruz. Hayal kırıklığı ile baş edemeyen çocukların kendilerine olan güvenleri de sarsılıyor.
Öğrencinin mutsuzluk hali yoğun bir şekilde devam ediyorsa, işlevselliği olumsuz etkileniyor, günlük aktivitelerini yerine getiremiyor ise, isteksizlik içinde olduğu gözlemleniyor, yeme ve uyku düzeninde de fark edilir bir değişiklik görülüyorsa uzman desteği almak uygun olacaktır. Bu depresif belirtilerin yanı sıra ‘Ben başarısızım’, ‘Ben yapamam’ gibi olumsuz kendilik inançları ile kaçınma davranışı sergileyen çocukların da dikkatten kaçırılmaması önemlidir. Çocuğun öz güveninin bu denli olumsuz etkilenmiş olması ne denli hızlı fark edilirse o kadar çabuk düzenlenebilir.
Ya yine başarısız olursam’ düşüncesi çocukların gelecekte atacakları adımları da olumsuz etkiliyor olacağından kaygı seviyesinin arttığı ve yapabileceği işlerde gerçek performansını sergileyemiyor hale geldiği fark edildiğinde bir uzmana başvurmak uygun olacaktır.” dedi.
Ailelerin istediği başarıyı elde edememiş olan çocuklarına nasıl yaklaşacakları konusunda zorlandığını ifade eden Eda Ergür, “Olumlu yaklaşsak şımarır mı, olumsuz yaklaşsak daha kötü hisseder ve kendine zarar verebilir mi gibi sorular ailelerin zorlanmasına sebep oluyor. Ebeveynlerin öncelikle çocuklarının yaşadığı hayal kırklığı ve üzüntünün normal bir duygu olduğunu fark ederek çocukların bunu yaşamasına izin vermesi uygun olacaktır.
Çocukların üzülmesinden kaçınmamak gerekir, yeter ki bu üzüntüyü yaşarken yanlarında olalım ve bu duygunun üstesinden gelip sakinleşebilmeleri için onlara destek olabilelim. Bu sebeple ailelere tavsiyem çocuklarının duygularına eşlik ederek, sakinleşme yolculuğunda yanlarında olsunlar. Bunun yalnızca bir sınav sonucu olduğunu, hayatlarının tamamını olumsuz etkileyebilecek güçte bir olay olmadığını görmelerine yardımcı olmak önemlidir. Bu sayede çocuklar durumu kabullenip, şu anda yapabilecekleri seçimlere odaklanarak yeni hedefler ve planlamalar yapabilir böylece hayatlarının kontrolünü ele alabilirler.” tavsiyesinde bulundu.
Uzman Klinik Psikolog Eda Ergür, sözlerini şöyle tamamladı:
“Aileler her durumda olduğu gibi çocuklarına destek olarak yanlarında olduğunda, duygularını kabul ederek baş etme yöntemleri geliştirmelerine destek olduklarında çocuklar zorluklarla daha kolay baş edebileceklerdir. Çocuğun yaşadığı zorluk bu destek ile aşılamıyor, uzun süreli hale geliyor ve çocuğun işlevselliğini olumsuz etkiliyor ise de vakit kaybetmeden bir uzman desteği almak uygun olacaktır.”
Hibya Haber Ajansı