Bakan Soylu: “Kılıçdaroğlu bir yalan ve suç makinesidir” / Haberin Peşinde Urfa
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı Afet İletişim Çalıştayı’nda açıklamalarda bulundu.
Bakan Soylu’nun açıklamalarından bazı satır başları şöyle:
“Anayasal bir kurum olan ana muhalefet partisi genel başkanı her gün Türkiye’yi yalanlarla karartmaya çalışmaktadır. Meclis’te çıktı. 100’ü aşkın ByLock’çu milletvekilleri var dedik. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çıkıp ‘Tek kişi yoktur, yalan’ dedik. Çıkıp, Külliye’ye giden bir CHP’liden bahsetti. Yalandı, ismini de telaffuz edemedi. Tutuklu gazetecilerle ilgili bir liste yayınladı. Yayınladığı listenin aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı. En son Yargıtay’ın tutuklu söylediği 2 gazeteciyle ilgili teröristlik bağını çok net bir şekilde ortaya koyduğu bir süreç var. Aynı zamanda daha önce Mersin’deki yaşanan olay söz konusu. Bir tek cümle söylemedi. Yıllardan beri siyaseti yalan üzerine ortaya koymuş bir ana muhalefet partisi genel başkanıyla karşı karşıyayız.
Bu ülkede darbe oldu. Adnan Menderes, idam edildi. Hasan Polatkan idam edildi. Ailelerinden kaç kişi mahkeme bastı? Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan’a siyasi yasak konuldu, mahkeme bastı. Demirel’e, Ecevit’e yasak konuldu, mahkeme bastı. Özal’a yapılmadık kalmadı bu ülkede. Hatta Demirel, Özal Anayasa mahkemelerinden her zaman şikayet etti. Her birisi bir siyasetçinin veya bir devlet adamının söyleyebileceği düzeyde kaldı. Bir topluma bilgi verme düzeyinde kaldı.
Yalova’da mahkeme basarak, hakime hakaret etti. Tabloyu hep birlikte net bir şekilde görebilme fırsatı sundu. Mersin’de belediye terörist, İstanbul’da belediye terörist. Türkiye2nin her tafaından belediyelere terörist yerleştirdiler. Tüm bunları örtmek için ‘Acaba ben kendi tabanımı, kitlemi bu yalanlarla başka bir noktaya çekebilir miyim?’ endişesi içindedir. Bu ayıptır. Ana muhalefet genel başkanına bir anayasal kurumun temsilcisine yakışmaz.
Türkiye haritasıyla şırınganın yan yana olduğu yabancı dergiler, bu dünyada yayınlandı. Özal, Erbakan, Menderes, Tansu Çiller bundan nasibini aldı. Türkiye’de bundan nasibini almayan kimse kalmadı. Bu bir uluslararası istihbarat oyunudur. Ana muhalefet başkanı bu istihbarat oyununa düşmektedir. Bunu bilerek ve isteyerek yapmaktadır. Gündem değiştirmek istemektedir.
Türkiye’de 2010-2016 15 Temmuz’da uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı 941’di. Cumhurbaşkanımızın özellikle FETÖ’de ilgili birimlerden arındırıldıktan sonra toplam bu sayı 941’den 270’e düştü. Türkiye’de uyuşturucu bağlı ölümler 970’ten neredeyse 2006-2007’li yıllara doğru geldi, nüfus artmasına rağmen.
2015 Temmuz- 2016 tarihinde Türkiye’de uyuşturucu satıcılığından içerde yatan kişinin sayısı, 35-36 bindi. Yargı, mahkemeler hep beraber tüm kamu bir araya gelerek, bu sayı bugün 117 bin. Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik. Eroinde yaklaşık 30’a yakın ülkeyle 60’ın üzerinde yabancı operasyon gerçekleştirdik.
81 vilayette her ili 42 kriterle risklendiriyoruz. Her 3 ayda bir bunları derecelendiriyoruz. Her ilçeyi 32 kriterle derecelendiriyoruz ve bunları tamamen sahadaki valilerimiz, kaymakamlarımız, emniyet müdürlerimiz, jandarmalarımız bu 32 kriterin ortaya koyduğu sonuçlarla devam ettirmeye çalışıyoruz.
Türkiye’de hem arzla mücadelede hem taleple mücadelede aynı zamanda rehabilitasyonda tarihinin en önemli dönemlerinden birini yaşamaktadır. Tüm uyuşturucu satanlar ve içenlerle bir anket yaparız, yakalandığı zaman. Bunları değerlendirerek, politikalar ortaya koyarız. En İyi Narkotik Polisi Anne diye projemiz var. 1 milyon anneye ulaştık. Yaygın bir eğitimle 5,5 milyon insana ulaştık. Yaklaşık bine yakın organize suç örgütü sadece uyuşturucuda çökertildi. Geçen yıl 75 milyon kök kenevir, bu yıl 101 milyon kök kenevir, önceki yıl 114 milyon kök kenevir yani narko terörle alakalı Türkiye önemli bir mücadele yapıyor.
Bu ayıptır ya, bu mücadeleyi yapan evlatlarımıza ayıptır. 24 saat uyumayan narkotik polislerimize ayıptır. Sen PKK ile kol kola gir, MLKP’nin adamlarını belediyelere yerleştir, terörist diye bütün gazetecileri zan altında bırak. Allah’tan korkusu yok bunu anlıyoruz, kuldan utanması yok bunu da anlıyoruz. Hem suç duyurusunda bulunduk hem tazminat davası açacağız. Bu işin peşini bırakmayacağız.
Fetullah Gülen’le görüşmedim dediği görüşmenin yapıp yapmadığını, bunun tanıkları var. Nerede, ne zaman ve kiminle. Bir diş muayenesinde sen kimle bir araya geldin? Burada o tarihte; ki 15 Temmuz girişimi olmadığı anda sen acaba 15 Temmuz girişiminin mottosu olan cümleyi kullandın mı kullanmadın mı?
Büyükelçiler konusunda bir şey söyleyebilirler mi? Yarın öbür gün bunun ses kaydı çıkarsa, bir vatansever bunun ses kaydını mahkemeye gönderirse ne olur? Kılıçdaroğlu bir yalan ve suç makinesidir. Uyuşturucu ticareti suçu karşılıksız kalmayacaktır. Kendi başarısızlığını gölgelemek için yine, yeni, yeniden bir yalana ve iftiraya başvurdu. Peşini bırakmayacağız.”
Hibya Haber Ajansı