Bakan Soylu: “İl Risk Azaltma Planlarımızda toleransımız sıfırdır”

bakan-soylu-il-risk-azaltma-planlarimizda-toleransimiz-sifirdir-pLRbpajy.jpg

Bakan Soylu: “İl Risk Azaltma Planlarımızda toleransımız sıfırdır” / Haberin Peşinde Urfa

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı İzleme ve Değerlendirme Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı İzleme ve Değerlendirme Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

Bakan Soylu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye’de 162 çalıştay, 99 üniversite, 289 akademisyen ile birlikte nasip oldu. 2021 yılının sonu itibariyle İstanbul’da dahil olmak üzere tamamlanmış oldu. Her birinde, İstanbul gibi o ilin doğal afet risklerini belirten, risklere karşı alınabilecek tedbirleri ortaya koyan ve aynı zamanda canlı olarak sürekli güncellenme durumunda kalan il azaltma planları yapıldı.

Türkiye Afet Risk Azaltma Planı bir çatı planı olarak bu planlardan elde edilen sonuçlar çerçevesinde plan gerçekleştirildi.

Arkadaşlarımızla bir araya geldik. Bundan sonra yapılması gerek en önemli mesellerinden birisi bunların devam ettirilebilmesidir. Bu risklerin her birinin göz önüne alınarak bu riskleri engelleyebilecek adımlar atılmasıdır yani il risk azaltma planlarının gereklerinin yerine getirilmesidir.

Bütün bakanlıklarımız, bütün planlamalar, tedbirler, riskler çerçevesinde il risk planları dahilinde hususunda İzleme ve Değerlendirme Kurulu da oluşturduk. Burada İstanbul’un il risk azaltma planının esas itibariyle ne noktada olduğunu masaya yatıracağız.

Geçen gün Rize’de yapıldı, Türkiye’nin 81 vilayetinde yapılacak. Bu meseleyi yıllardan beri takip eden ve gönlüne dert edinen hocalarımız, AFAD ve bütün kurumlarımızla birlikte bir süreç içerisinde tüm Türkiye’de yürütülmektedir. Örnek bir plan, örnek bir çalışma ve örnek izleme değerlendirme sistemi kurulmaktadır.

Kandilli Rasathanesi’nde akademisyenlerle bir teknik toplantı daha gerçekleştireceğiz. Deprem gerçeğini ve afet gerçeğini hepimiz kabul etmeliyiz. Afet gerçeği ve deprem gerçeği bizim hayatımızın en önemli süreci olarak durmalıdır.

Özellikle İstanbul’da 12’sine benim de katıldığım, toplam 749 Türkiye Afet Müdahale Planı Toplantı’sı düzenlendi. Türkiye’de ise 4 bin 691 Türkiye Afet Müdahale Toplantısı yapıldı. Böyle bir meseleyle karşı karşıya kaldığımızda nasıl müdahale edebileceğimizi tüm süreçleri ortaya koyan bir anlayışı gerçekleştirdik.

İRAP kapsamında, 114 toplantıdaki  2 çalıştay, Türkiye genelinde ise 162 çalıştay ve bin 115 toplantı gerçekleştirildi ve hala devam ediyor.

Türkiye’nin geçmiş yıllarında yaşadığımız depremlerde sadece fiziki kapasite olarak değil, mental olarak da hazırlık konusunda eksikliğimiz söz konusuydu.

Konunun uzmanlarının farkındalığı vardı, toplumumuzun tamamı için sürpriz bir hadise ile karşı karşıya kalıyorduk her deprem ve afette.  Bunun için bizler bu paylaşımları ne kadar samimiyetle gayret gösterildiğini, her vatandaşımızı bu hazırlamak ve motive etmek zorunda olduğumuz için gerçekleştiriyoruz. İstiyoruz ki artık afetler ve deprem kimseye sürpriz olmasın.

Toplumun buna hazırlamak diğer taraftan yapabileceğiz tüm hazırlıkları ortaya koymak bizim temel görevimizdir. Elbette ki bizim bütün bunlara karşı alınabilecek tedbirleri en yüksek seviyede almak ve özellik bu il risk azaltma planlarını. Çığ, sel, deprem, sanayi ve endüstri kazalarına, yangınlara ve bütün bunlara yönelik alabileceğimiz tedbirleri kamu olarak almak zorundayız. Bizim yapmamız gereken bütün bu anlayışla birlikte bu hazırlıkları gerçekleştirebilmek.

Türkiye afet bölgesidir, biz afet ve deprem gerçeğini zihnimizden hiçbir zaman çıkarmamalıyız. Birinci önceliğimiz; yıkılmayan binalar ve şehirler yapmak. Aynı zamanda vatandaşlarımızı bu konuda bilinçlendirmektir. Siyaseti günlük tartışmaları her zaman yaparız. Ama insanların zihninde bir deprem ve afet farkındalığı konusunda gayret ortaya koymazsak, bunun acısını hep birlikte yaşarız.

Bizim bu çalışmalarımız ile afete karşı dirençli şehirler kavramı ortaya çıktı. Bir adım ötemizde afete karşı dirençli şehir karakterini şehirlerle yavaş yavaş buluşturmaktır. İl risk azaltma planlarının belki de en önemli sonucu bu olacaktır.

Bilimsel kriterlere bağlı kalarak tamamladık. Her ilin afet Risk Azaltma Planında sırasıyla; ilin genel durumu,  tehlike ve risk değerlendirmeleri, mevcut durum analizi, afet risk azaltma amaç ve hedef ve eylemleri ve son olarak izleme ve değerlendirme bölümlerine yer verdik.

Toplamda 26 farklı afet türü çalıştık. 81 ilimizde toplam 222 amaç, bin 364 hedef ve yaklaşık 12 bin 89 eylem belirledik. Bunların kullanılmasına yönelik bir genelgeyle valiliklerimizi talimatlandırdık. İl risk azaltma planlarımızda toleransımız sıfırdır.

Artık irapların hazırlık aşamaları tamamlayıp, izleme ve değerlendirme aşamasına geçtik. Bunun için kendimize bir yol haritası belirleyerek, bununla ilgili somut adımlar da attık.

İl risk azaltma planlarında en çok eylemi bulunan kurumlarda ve finansal destek sağlayabilecek kurumların bir araya gelmesi ve eylemelerin gerçekleşesi konusunda görüşmeler yaptık. Özellikle son yıllarda artan taşkınlara karşı hızlıca önlem almak için DSİ ile toplantılar yaptık. İraplardaki tüm kırmızı eylemlerinin finansmanı, için Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı’yla da görüştük. Kırmızı olarak nitelendirdiğimiz tüm planların yatırıma girmesini sadece ilgili kurumlarımıza bırakmıyoruz. AFAD olarak, ilgili kırmızı alanların bir an önce yatırım desteğiyle buluşabilmesi için, Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı’ndaki çalışmaları bizzat arkadaşlarımızla birlikte yürütüyoruz.”

Hibya Haber Ajansı

Exit mobile version