Babacan: “Enflasyonu TÜİK’e değil halka sorun” / Haberin Peşinde Urfa
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Enflasyonu, Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) değil, halka sorun.” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanına yeni ortaklar aradığını iddia ederek, şunları kaydetti:
“Bizim altılı masanın partilerinden bir partiyi denedi olmadı. İkinci partiyi denedi olmuyor. Bakalım altılı masadaki partilerden kime, nasıl bir şey yapacak. Belli ki ortağından memnun değil. Yeni bir ortak bulsa belki bu ortağı kenara koymak isteyebilir önümüzdeki seçimlerde. Onu da bulamıyor. Kimse bu kadar büyük yanlışın ve hatanın içine ortak olarak girmek istemiyor. Bana göre mecburi bir ortaklık söz konusu. Artık birbirlerine katlanacak.”
“Eskiden muhalefet sadece eleştirirdi”
DEVA Partisi olarak 22 alanda uygulama planı hazırlamaya başladıklarını belirten Babacan, “Eskiden muhalefet sadece eleştirirdi. ‘Hükümet yanlış yapıyor’ derdi. ’Sen ne yapacaksın’ denildiğinde ‘Bana oy ver seçildiğimde yapacağım’ derdi. Türkiye’de muhalefetin kültürü değişiyor ve DEVA Partisi olarak buna önemli bir katkımız olduğunu düşünüyorum. ‘Varlığımız, milletimizin varlığına armağan olsun’ dedik eylem planlarını ortaya koyduk.” ifadelerini kullandı
“Parti içi istişare sürecini başlatacağız”
Babacan, Cumhurbaşkanı adayı için havuzu çok geniş tuttuklarının altını çizerek, “Hiçbir ismi dışlamıyoruz. Arkadaşlarımıza ‘Zamanı geliyor, herkes bir zihin egzersizi yapmaya başlasın’ dedim. Parti içi bir istişare sürecini başlatacağız.” dedi.
“Enflasyonu TÜİK’e değil halka sorun”
Enflasyon hakkında konuşan Babacan, “Yarının manşeti belli oldu. Enflasyon düştü. 85 buçuktan 84’e düştü ya hükümet çok mutlu olur. Ben de ‘Enflasyon düştü mü, gidin halka sorun’ diyeceğim. TÜİK’e değil, halka sorun.” diye konuştu.
“Enflasyon en az yüzde 200”
Babacan, Türkiye’deki enflasyonun en az yüzde 200 olduğunu öne sürerek, “TÜİK’in açıkladığının hiç kıymeti yok. Çünkü gerçek rakam değil. TÜİK’i referans alırsanız ülkede yoksulluk çoğalır. Sabit gelirli herkes kaybeder. Gerçek enflasyonu baz almak gerekiyor. Bizim asgari ücretle, emekli ve memur maaşlarıyla ilgili ölçümüz şu: Gerçek enflasyon artı refah payı.” ifadelerini kullandı.
“İTO’nun itibarına dikkat etmesi lazım”
Ticaretin güven ve itibar olduğunu söyleyen Babacan, şöyle devam etti:
“İstanbul Ticaret Odası’nın üyelerine saygımız sonsuzdur ama itibarlarına dikkat etmeleri lazım. İstanbul gibi Türkiye’nin en büyük ticaret camiasının olduğu bir kurumun temsilcisinin ne açıkladıklarına, kurumun itibarına, İstanbul ticaret erbabının itibarına dikkat etsinler. Bu da doğruyu söylemekle oluşur.”
“Sadece sermayenin daha çok pay alması enflasyon yoluyla hırsızlıktır”
Babacan, Türkiye’deki en büyük faiz lobisinin iktidar olduğuna dikkati çekerek, “Gelmiş geçmiş en yüksek faizi 2022’de ödemiştir. Meclis’te görüşülen bütçede de 566 milyar faiz ödeyeceğini beyan etmiştir. Onun için sermayenin milli gelirden aldığı pay yükseliyor, iş gücünün aldığı pay düşüyor. Ekonomiden sadece sermaye daha çok pay alıyorsa bu sosyal devlet değildir. Bu, enflasyon yoluyla yapılmış bir hırsızlıktır.” şeklinde konuştu.
“Vatandaşın peynir-ekmeği karşılayacak gücü yok”
Türkiye’deki et tüketiminin 1 yılda yarı yarıya azaldığını belirten Babacan, “Et çok pahalı. Eşzamanlı olarak 1 kilo peynirin fiyatı, 1 kilo etin fiyatını geçti. Şimdi yandaş medya kuruluşları ‘Peynir zaten sağlığa zararlıymış, yemeyiverin’ diyor. Bu, vatandaşın aklıyla alay etmektir. Hiçbir şey bulamazsan karnını peynir-ekmekle doyurursun. Ekmeğin fiyatı ülkenin çoğu yerinde 5 lira olmuş, peynirin fiyatı eti geçmiş. Artık vatandaşımızın peynir ekmeği karşılayacak gücü bile yok.” dedi.
“Merkez Bankası para yakma fırını olarak kullanılıyor”
Babacan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Merkez Bankası para yakma fırını olarak kullanılıyor. Arka kapıdan ne kadar döviz sattıklarını da açıklamıyorlar. Sattıkları rakamın 250 milyar doları geçtiğini hesap ediyoruz. Sayın Erdoğan kapı kapı borç para istiyor. Suudi Arabistan’a, BAE’ye, Katar’a gidiyor, ‘Borç ver’ diyor. Borç aldıkları parayı da arka kapıdan yakıyor.”
Hibya Haber Ajansı