“Askerler arasında artan intihar vakaları ABD ordusunun insan haklarını hiçe saydığının göstergesi” / Haberin Peşinde Urfa
Dünyanın en güçlü ordusuna sahip olduğu iddia edilen ABD, günümüzde dev bir sınamayla karşı karşıya bulunuyor: ABD ordusundaki askerler arasında intihar vakaları arttı. Gerçi, askeri harcamalar açısından dünyanın birinci sırasında yer alan ABD’nin kendi askerlerinin can güvenliğini etkili bir şekilde sağlayamadığı gözlemleniyor.
Dünyanın en güçlü ordusuna sahip olduğu iddia edilen ABD, günümüzde dev bir sınamayla karşı karşıya bulunuyor: ABD ordusundaki askerler arasında intihar vakaları arttı. Gerçi, askeri harcamalar açısından dünyanın birinci sırasında yer alan ABD’nin kendi askerlerinin can güvenliğini etkili bir şekilde sağlayamadığı gözlemleniyor.
ABD’de yayın yapan CBS televizyonunda kısa süre önce yer alan haberlerde, bu yılın nisan ayında sadece bir hafta içinde ABD USS George Washington adlı uçak gemisinde toplam 3 denizcinin intihar ettiği, geçtiğimiz 12 ay içinde de bu uçak gemisinde toplam 7 denizcinin öldüğü, ölümlerin 4’ünün intihar vakası olduğu bildirildi. Uçak gemisinde görev yapan bir denizci basına verdiği demeçte, kendisi ve meslektaşlarının intihar vakalarını “sıra dışı olaylar” yerine “acıklı gerçekler” olarak değerlendirdiğini kaydetti.
USS George Washington uçak gemisi, 1990 yılında hizmete girdi ve ABD Deniz Kuvvetleri’nin kalıcı olarak yurtdışında görev yapan tek uçak gemisi oldu. Nükleer enerjiyle çalışan USS George Washington uçak gemisi, 2017 yılından itibaren Virginia ilindeki tersanede kapsamlı revizyon ve bakımdan geçti. ABD Deniz Kuvvetleri, bu uçak gemisinin hizmet süresini 25 yıl daha uzatmayı planlıyor. Bu plan için milyarlarca ABD Doları harcanacak. USS George Washington uçak gemisinde revizyon ve bakımın hiç sona ermemesi ve yaşam koşullarının kötü olması, denizcilerin başını derte soktu. ABD’de yayın yapan CNN Televizyonu’nda yer alan haberlere göre, çok sayıda denizci basına verdiği demeçte, yaşam koşullarının çok kötü olduğuna değinerek elektrik kesintisi, sıcak su ve yiyeceklerden yoksun olma gibi durumların sıkça meydana geldiğini kaydetti. Denizciler, “Uyuyabileceğimiz sakin sessiz bir yer bulmak bizim için neredeyse imkansız bir şey. Hatta gece yarıları soğuktan uyuyamıyoruz.” diye dert yandı.
USS George Washington uçak gemisinde Xavier Sandor adlı bir denizci, 15 Nisan’da kendi canına kıydı. Xavier Sandor’un babası John Sandor basına verdiği demeçte, “Oğlum dedesinin ayak izlerini takip ederek, gururlu bir asker olmak için liseden mezun olduktan sonra ABD Deniz Kuvvetleri’ne katıldı. Ancak daha sonra oğlum, görev yaptığı uçak gemisinin yaşam koşullarının berbat durumda olduğunu bana anlatmıştı.” diye konuştu. John Sandor, oğlunun gemide değil, kendi arabasında uyumayı tercih ettiğine dikkati çekerek, aslında denizcilerin yaşam koşullarının böyle kötü olmaması gerektiğinin altını çizdi.
USS George Washington uçak gemisinde görev yapan diğer bazı denizciler de basına verdiği demeçte, “Uçak gemimizde tam bir yemeği bile yiyemiyoruz.” diye konuştu. Sıkça akşam mesaisi yapan bir denizci ise “Şanslı olduğum zamanlarda belki az miktarda yulaf ezmesi veya az pişmiş tavuk budu yiyebilirdim.” dedi. Bir denizci, “Tutukluların yiyeceği yemekler bile bizim yemeklerimizden daha iyidir.” diye konuştu.
İronik bir gelişme ki, ABD Deniz Kuvvetleri’nin liderlik kademesi, adı geçen denizcilerin maruz kaldığı kötü yaşam koşullarından haberdar oluyor. Ancak bu olayları soruşturmakla görevli subaylar USS George Washington uçak gemisinde incelemeden sonra yaptığı açıklamada, denizcilerin uçak gemisinde yaşam koşullarından rasyonel beklentilere sahip olmaları gerektiğine değinerek, “Uçak gemisindeki denizciler, ne de olsa deniz piyadeleri gibi siperlerde uyumak zorunda kalmıyor.” diye konuştu. Denizciler ise görevli subayların açıklamasının alaycı olduğunu ve denizcilerin gururlarını ayaklar altına aldığını düşünüyor. Öte yandan ABD Atlantik Filosu Deniz Havacılığı Komutanı Amiral John Meier yaptığı açıklamada, USS George Washington uçak gemisinde denizcilere daha fazla psikolojik sağlık desteği sağlayacaklarını hatırlattı. Ancak denizciler, kendilerinin psikologlardan randevu alabilmesi için aylarca beklemesi gerektiğini vurguladı.
USS George Washington uçak gemisi, kapsamlı bakım döneminde denizciler arasında intihar olaylarının meydana geldiği tek bir uçak gemisi değil. 2019 yılında USS George H.W. Bush uçak gemisi Virginia ilinde birkaç yıl süren kapsamlı bakımında benzer olaylar yaşandı. O dönemde 4 denizci intihar etmişti.
Askerlerin intihar etmeleri, sadece ABD Deniz Kuvvetleri’nde yaşanmıyor, ABD Hava Kuvvetleri ve ABD Kara Kuvvetleri’nde de az görülen bir olay değil. ABD Savunma Bakanlığı tarafından yayımlanan rapora göre, 2021 yılının ikinci çeyreğinde, kara kuvvetlerine bağlı 60 askeri personel intihar etti. Aynı çeyrekte, ABD ordusunda intihar edenlerin toplam sayısı 139’u buldu. Bu sayı, COVID-19 salgını nedeniyle ölen askeri personel sayısının çok üstünde kalıyor. Gerçi ikinci çeyrekte ABD ordusuna ait 67 askeri personel salgından dolayı öldü. ABD Savunma Bakanlığı’nın Eylül 2021’de yayımladığı verilere göre, 2020 yılında intihar eden ABD askeri personel sayısı 580’i buldu, 2019 yılında ise 504 askeri personel intihar etmişti.
ABD’nin 2023 mali yılındaki askeri bütçesi 813 milyar 300 milyon doları aşarak tarihi rekor kırdı. ABD yönetimi, askeri donanımların yenilenmesi ve bakımı için yüklü miktarda para harcamaktan kaçınmıyor, ancak sıradan askerlerin temel yaşam ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini göz ardı ediyor. Bu insan haklarına ciddi bir saygısızlık değil mi?
Çok sayıda intiharın meydana gelmesi, ABD ordusunun birçok çirkin yüzünden sadece biri. Son yıllarda savaşa hazırlık kapasitesinin sürekli zayıflaştığı ve salgının ciddi şekilde yayıldığı bir dönemde, ABD yine de dünyanın dört köşesinde askeri varlıklar göstermeyi tercih ediyor ve gerginlik ve krizler yaratmaktan vazgeçmiyor. Bu, ABD’nin hegemonyacılığı sürdürme niyetinin yansımasıdır. Bu şartlar altında dünyanın dört bir köşesinde askeri varlığını gösteren ABD askerlerinin fiziksel ve psikolojik sağlığına ciddi olumsuz etkiler getirildi ve aynı zamanda küresel barış ve istikrara büyük tehditler oluşturuldu. Bazı ABD’li siyasetçilerin derhal hegemonyacılık düşüncesinden vazgeçmesi, küresel barış ve gelişmeye katkı sağlayan çabalar harcaması çağrısında bulunuyoruz.
Kaynak Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı