Akne / Haberin Peşinde Urfa
Akne için bilgi mi arıyorsunuz? Akne makalesine göz atın ve Akne hakkında daha fazla bilgi edinin
Akne; yüz, boyun, göğüs, saçlı deri, üst sırt ve üst kollar dahil olmak üzere vücudun hormonal olarak duyarlı yağ bezlerine sahip bölgelerini etkileyebilmektedir. Yani sadece yüz de görülmeyebilir.
Akne, açık ve kapalı komedonlar, papül, püstül dediğimiz lezyonlar dışında belki de biz dermatoloji hekimlerinin sevmediği nodül, apse, kist, post-enflamatuvar hiperpigmentasyon, ekskoriyasyon izleri ve skar da yapabilir.
Akne şikayetimin şiddetini nasıl anlarım?
-Bireyin var olan akne problemini psikososyal yönden algı şiddeti ile
-Uzman hekim gözüyle;
-
Aknenin bulunduğu bölgedeki lezyonların sayısı veya baskın olan lezyonlar üzerinden
-
Akne skarının(izleri) derecesi
İle anlaşılabilir.
Sürekli akne şikayetim oluyor ve tedavim yanıt vermiyor diyenler?
Akneli hastaların çoğunda eşlik eden hormonal bir hastalık yoktur. Fakat, bir takım bulguları olan hastalarda var olan bozuklukların teşhis edilmesi doğru tedavi ve tedavi yanıtı açısından oldukça önemlidir. Akneli hastalarda, aknenin hormonal bozuklukla ilişkisini gösteren bulgular nelerdir?
– Ani başlangıçlı akne (özellikle daha önce akne öyküsü olmaması)
– Geç başlangıçlı akne (3. dekattan sonra)
– Tedaviye yanıtsız olması
– Hirşutizm (yani kadınlarda çene, faul, bıyık, üst kol, üst bacak, göbek ve kuyruk sokumu bölgelerinde kalın, koyu kılların varlığı)
– Düzensiz adet döngüsü
– Akne lezyonlarının yüzün alt bölümlerinde, çene hizasında yoğunlaşması
– Ergenlik dönemi öncesi çocuklarda ergenlik bulguları ile birlikte akne varlığı
-Obesite
-
Yukarıda belirtilen durumlarda mutlaka metabolik ve hormonal açıdan değerlendirilmesi önerilmektedir.
AKNELİ BİREYLERDE BESLENME NASIL OLMALI?
Dermatoloji muayenelerimizde en sık karşılaştığımız problem akne aslında. Çoğu hasta veya ebeveynin sorduğu şeyi konuşalım : Diyet nasıl olmalı?
Sanayileşme, göçler, yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte biz insanoğlu gibi beslenme alışkanlıklarımızda değişti. Sanayileşmemiş, kırsal kesimde akne görülme sıklığının modern hayata geçiş ile birlikte arttığı hepimizin bildiği bir gerçek.
Hadi bu artışın detaylarını inceleyelim:
-
Sanayileşme ile birlikte işlenmiş gıdalar, katkı maddeleri ve karbonhidrat içeriği artan beslenme şeklinin yerleşmesi sonrasında iştah artışı, obezite, diyabet ve diğer metabolik problemler giderek artmıştır.
-
Akne, klasik olarak ergenlik dönemiyle başlar. Ergenlik dönemi ile artan hormon düzeyleri yağ bezlerini büyütür ve fonksiyonunu arttırır.
-
Benzer şekilde yüksek glisemik indeksli gıdaların tüketimi ile birlikte ergenlik dönemindeki hormon artışına benzer şekilde bazı hormonların artışı ve sonucunda da değişik metobolik sonuçları olmaktadır. Bunlardan biri de akne tablosu.
Peki akne şikayeti olan bireylerin uzak durması gereken gıdalar neler?
Şeker ve glukoz şurubu içeren gıdalar
Unlu gıdalar (ekmek, makarna, vs.)
Patates Havuç Pirinç Mısır gevreği
Şeker içeriği yüksek olan meyveler (karpuz, üzüm, muz)
İşlenmiş gıdalar
Enerji içecekleri
Protein tozları
Süt ve süt ürünleri Süt (yağ miktarından bağımsız)
Sanayi tipi maya ile yapılan peynir, yoğurt, kefir
Dondurma
Peynir altı suyu
AKNELİ HASTALARDA DERİ BAKIMI NASIL OLMALI?
Akneli hastalarda tedavi yanıtı; doğru tedavi seçimi, hasta eğitimi ve bireye uygun deri bakımından geçer . Hangi kozmetik ürünü kullanmalı hangisini kullanmamalıyım? Bu sorunun yanıtı, hem tedavi uyumunu ve hem de tedavi sonuçları açısından çok önemli.
-
Derinin uygun şekilde temizlenmesi,
-
Derinin nemlendirilmesi
-
Güneş koruyucu kullanılması ve
-
Uygun makyaj ürünlerinin seçilmesi
Derinin uygun şekilde temizlenmesi;
Deri temizlenmesindeki amaç; deriyi kurutmadan ve tahriş etmeden deri yüzeyindeki ter, kir, sebum denen yağ, mikroorganizmalar ve ölü deri tabakasını uzaklaştırmaktır.
Piyasada bu amaçla bulunan ürünler;
-
Kalıp temizleyiciler ( gerçek sabunlar ve sindet barlar)
-
Likit temizleyiciler
-
Antiseptikler
-
Alfa-hidroksi asit içeren temizleyiciler (glikolik asit, laktik asit ve mandelik asit)
-
Benzoil peroksit içeren temizleyiciler
-
Beta-hidroksi asit içeren temizleyiciler( salisilik asit)
– Sindet bar sabunlar ve yağ içermeyen likit temizleyiciler Akne hastalarında ideal temizleyicilerdir.
– Temizleme sıklığı ideal olarak günde iki kez, ovalama ve fırçalama gibi agresif temizleme olmadan yapılmalıdır.
Ek olarak; bu grup dışında temizleyici amaçlı ;
-Tonik ve sıkılaştırıcılar
– Temizlik maskeleri
– Peeling etkili temizleyiciler bulunmaktadır.
-
Peki deri temizliği sırasında sivilcelerimizi sıkalım mı?
-
Hayır, dokunmayalım.
-
Açık/ kapalı komedon / püstül yani; siyah/beyaz noktalar/sarımsı irinli kabarıklıklar için kullandığınız temizleyici veya ilaçlar, çoğunlukla yeterli olacaktır. Yetmediği takdirde, doktorunuz doğru zamanda müdahalesini yapacaktır.
-
Kist, yani deri altında ele gelen kitleler şeklinde ise sistemik tedavi veya ek şikayetler sorgularak size uygun bireysel tedavi hekiminiz tarafından başlanacaktır.
-
-
Akneli Bireylerde Nemlendirici, Güneş Koruyucu Seçimi ve Makyaj Nasıl Olmalıdır?
– Akne tedavisinde kullanılan krem ve hap gibi tedaviler, deride kuruluk, soyulma ve yanma gibi yan etkilere sebep olduğu için bu yan etkileri azaltmak ve hastanın tedaviye uyumunu arttırmak için nemlendirici mutlaka kullanılmalıdır.
-İdeal bir nemlendirici; gözenekleri tıkayıcı yoğunlukta, tahriş ve alerjik özellikte olmamalıdır.
– Peki hangi ürünü seçelim? Sıvı bazlı ve yağsız bir ürün, günde bir veya ihtiyaca göre daha fazla sıklıkta sürülebilir.
-Hangi Güneş koruyucu?-Fiziksel güneş koruyucular yoğun kıvamlı ürünler olması nedeniyle kimyasal koruyucu ürünler tercih edilmelidir.
Peki makyaj??? Akne lezyonları hastalar üzerinde özgüven kaybına sebep olduğu için, yağsız mat bir fondöten ve hafif bir pudra ile kozmetik kamuflaj aşırı kaçmamak kaydıyla neden olmasın.
AKNE VE HORMONAL TEDAVİ
Hormon tedavisini hangi hastalarımızda planlıyoruz?
– Adet düzensizliği veya aknenin adet öncesi dönem alevlenmesi
– 30lu yaşlardan sonra başlangıç gösteren akne
– Polikistik over sendromu varlığı
-Çene başta olmak üzere yüzün alt kısımlarında yoğunlaşan akne varlığı
– Ani başlangıç gösteren yaygın ve şiddetli akne varlığı
– Diğer klasik tedavilere yanıt alınamayan akneli kadın hastalar
***Erkeklerde ise hormonal tedavi kesinlikle kullanılmaz
SİSTEMİK İSOTRETİNOİN
‘’Aknem var doktorum hap başlıyor. Eyvah?!!!!’’
Bu kaygıları taşıyan hastalarımız veya ebeveyn çok olmuştur. Peki korkmalı mıyız? Gelin birlikte bu ilaç kullanımı sırasında veya başlarken sıkça sorulan soruları konuşalım.
SORU-1: Nasıl bir ilaç?
-
Sistemik izotretinoin aknenin tüm mekanizmalara etki edebilen tek tedavidir.
-
Bir hormon ilacı değildir.
-
Yağlı yiyeceklerle birlikte alındığında daha iyi emilir.
-
İzotretinoin tedavisi kullanılırken diğer akne ilaçları (hap ve kremler) kesilmelidir.
-
İlaç kullanımı sırasında gebe kalınmamalı ve kan bağışında bulunulmamalıdır.
SORU-2: Daha önce muayene olduğum bir hekim başka bir tedavi planladı ama siz?
Bu cümleler çok tanıdık değil mi? Ama bazı durumlarda bu ilaçların kullanımını öne çekmek gerekebilir. Bu sadece yüzünüzde akne skarı kalmasını istemediğimiz için aslında. Özellikle; Aile hikayesi, erken başlangıç, aşırı yağlanma, gövde yerleşimli akne, skar varlığı, süreğen ve geç başlangıçlı akne gibi durumlar varlığında izotretinoin kararı daha erken verilebilir.
SORU-3: Bu ilaçları ne kadar süre kullanacağım?
Bireyin akne şiddetine, tedaviye verdiği yanıta göre süre değişkenlik gösterir. Bu konuda hekiminizle görüşmeniz daha sağlıklı olacaktır.
AKNE ROZASEA
Halk arasında ‘’gül’’ hastalığı olarak da bilinir. Özellikle yüz bölgesini etkileyen ve tekrarlayan ataklarla seyreden kronik bir deri hastalığıdır. Sıklıkla yanaklarda kızarıklık, kaşıntı, damarsal çizgiler, kızarıklık atakları, iltihaplı sivilcelenme ile seyreder. En çok yanaklar etkilenir. Nadiren; burun, göz ve çene tutulumları da vardır. Özellikle burun tutulumuna bağlı burunda büyüme, göz tutulumuna bağlı tanı konulamayan göz ile ilgili şikayetler yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Bazı hastalarda demodex adı verilen parazit ile birlikte olabilir.
Kadın cinsiyette ve açık tenli bireylerde daha sık gözlenir. Fakat, erkek cinsiyette daha şiddetlidir.
**Tetikleyici nedenlerden kaçınılması hem tedavi yanıtı arttırır hem de tekrarlayan atakları azaltır.
Başlıca Tetikleyiciler
-
Ultraviyole yani güneş maruziyeti
-
Bazı mikroorganizmalar
-
Alkol, sıcak besinler, baharat, çikolata ve acı yiyecekler
-
Sıcak
-
Stres
Tedavi planı: hastalığın tipine ve şiddetine bağlı olarak düzenlenir. Özellikle sıcak kahve ve çay, alkol, baharat, acı biber, domates, çikolata ve turunçgiller tetikleyici gıdalardan kaçınmak özellikle tekrar etmesini azaltır.