Açıkel: “Hemşirelerimiz arasında da beyin göçü yaygınlaşıyor” / Haberin Peşinde Urfa
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, 12 Mayıs Hemşireler Günü vesilesiyle, hemşirelerin sorunlarına ve hemşireler arasında yaygınlaşan beyin göçünü sorununa dikkat çeken bir açıklama yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, 12 Mayıs Hemşireler Günü vesilesiyle, hemşirelerin sorunlarına ve hemşireler arasında yaygınlaşan beyin göçünü sorununa dikkat çeken bir açıklama yaptı. CHP’li Açıkel, bu konu hakkındaki soru önergesinde tespitlerini ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle sorduğu soruları paylaştı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel: “Son dönemde, artık sadece hekimler arasında değil, hemşireler arasında da ciddi bir yurtdışına çıkış eğilimi yani ‘hemşire göçü’ başlamış durumda. Bu konuda, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya verdiğimiz soru önergesinde de son yıllarda kaç hemşirenin istifa ettiğini ve yurtdışına çıkış için ‘İyi Hal Belgesi’ talep ettiğini sorduk, cevap bekliyoruz. Eğer göç tehlikesinin ciddiyeti kavranmaz ve hızla gerekli tedbirler alınmazsa, hekimlerimizin ve hemşirelerimizin yurtdışına göçü, sağlık sistemimizdeki telafisi mümkün olmayan hasarlara neden olacaktır. Cumhuriyetimizin gururu sağlık ordumuzun ve genç kuşak vasıflı işgücünün yurtdışına göçünün engellenmesi, CHP’nin ve Millet İttifakı iktidarının önceliklerinden birisi olacaktır.” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel tarafından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verilen ancak üç ay geçmesine rağmen yanıtlanmayan soru önergesi şu şekilde:
“Hemşireler, sağlık hizmetlerinin her kademesinde en önemli rolü oynayan fedakar mesleklerden biridir. Ülkemizde zorlu koşullar altında özveriyle çalışmakta ve mesleki tatminin yanı sıra emeklerinin karşılığını almakta büyük zorluklarla karşılaşmaktadır. Cumhuriyetimizin sağlıkçı ordusunun en önde gelen unsurlarından hemşireler, uzun çalışma saatleri, ağır iş yükü, düşük ücretler, şiddet ve yetersiz özlük hakları gibi sorunlara rağmen sağlık hizmetlerinin yükünü sırtlarında taşımaktadır. 100 binden fazla hemşirenin atama beklemesine ve hatta 2021 Aralık ayı itibariyle yaklaşık 16 bin hemşirenin İŞKUR’a kayıtlı olmasına rağmen ülkemizde sağlık hizmetlerinde hemşire sayısı dünyayla kıyaslandığında son derece yetersizdir. OECD ülkelerinde 1000 kişiye düşen hemşire sayısı ortalama 8,8 iken Türkiye’de 1000 kişiye düşen hemşire sayısı ise 2,4’tür. Türkiye, bu oranla bu alanda OECD ülkeleri arasında en kötü durumdaki 2. ülkedir. 38 OECD ülkesinde hekim başına düşen hemşire oranı ortalama 2,6’dır. Bu oran Japonya’ da 4,7; ABD’ de 4,3; İrlanda’ da 3,9; Kore’ de ise 3,2’ye kadar çıkarken, Türkiye’de sadece 1,2’dir.
Buna karşın sağlık hizmetlerinde hemşire eksikliği fazla mesai ve nöbetlerle giderilmeye çalışılmaktadır. Çalışma saatleri yasal sınırları aşmakta, gün aşın 24 saat nöbet tutan ve nöbet ertesinde de çalışmak zorunda kalan hemşireler bulunmaktadır. Hemşireler kimi zaman görev tanımları dışında çalıştırılmaktadır. Bunun yanı sıra sağlıkta şiddet, diğer tüm sağlık çalışanları gibi hemşirelerimiz için de yakıcı bir sorun olmayı sürdürmektedir. Hemşireler, kutsal görevlerini yerine getirirken dahi hasta yakınlarının vandalca sözel ve fiziksel şiddetine uğramakta, can güvenlikleri tehdit edilmektedir. Özlük haklarında gerekli iyileştirilmeler yapılmamakta, ek ödemelerde adaletsizlikler yaşanmaktadır. Hemşireler emekliliğe yansıyan maaş ödemelerinin düşük olması nedeniyle emekli olmayı ertelemekte, çoğu zaman yoksulluk sınırında çalışmaktadır. Sağlık hizmetlerinin farklı basamaklarında görevli hemşireler arasında ücret ve istihdam biçimi farklılıkları maalesef 2022 yılında bile bulunmaktadır. Bazı hemşireler ise ülkemize yakışmayan biçimde güvencesiz kadrolarda çalıştırılmaktadır.
Türkiye’ de sağlık hizmetleri ortamındaki bu olumsuz çalışma koşulları, yakın gelecekte daha iyi koşullarda çalışmak için yurtdışına göç edecek hemşirelerin sayısında artış görülmesinin beklenmesine neden olmaktadır. Hemşire meslek dernekleri, son yıllarda hekimlerin yurtdışına göçüne benzer bir durumun, halihazırda sayılan yetersiz olan hemşireler arasında da yaşanacağına ve bunun sağlık hizmetlerinde yaratacağı olumsuz sonuçlara dair uyarılarda bulunmaktadır. Eğer gerekli tedbirler alınmaz ve çalışma koşullarında iyileştirilmeler yapılmazsa özveriyle çalışan fakat emeklerinin karşılığını alamayan hemşirelerimizin yurtdışına göçü, sağlık sisteminde onarılmaz aksaklıklara yol açacaktır. Mevcut durumda kadın yoğun bir iş alanı olan hemşirelik mesleğinde; hemşirelerin özlük haklarının iyileştirilmesi, mesleki çalışma güvencelerinin sağlanması ve gerekli atamaların yapılması, bu konuda kadın istihdamının artmasına katkı sunacağı gibi, Türkiye’de sağlık alanındaki beyin göçünü ve vasıflı iş göçünü de engelleyecektir.
Bu bağlamda;
1. 2020 yılı Ocak ayından bugüne kadar kamu sağlık kuruluşlarından kaç hemşire istifa etmiştir?
2. 2020 yılı Ocak ayından bugüne kadar kamu sağlık kuruluşlarından istifa eden
hemşirelerden kaçı özel sağlık kuruluşlarında çalışmaya devam etmektedir?
3. Son 2 yılda yurtdışına çalışma veya eğitim amaçlı gitmek üzere Bakanlığınızdan İyi Hal Belgesi talep eden hemşire sayısı kaçtır?
4. Son 2 yılda toplam kaç hemşire yurtdışına göç etmiştir?
5. Çalışmak üzere yurtdışına göç etmeyi planlayan hemşire sayısındaki artış ile ilgili
Bakanlığınız tarafından herhangi bir tedbir alınmış mıdır?
6. 2022 yılı için yapılması planlanan hemşire ataması sayısı kaçtır?”
Hibya Haber Ajansı