Gelecekle ilgili bilgiye ulaşma isteği, takıntıya dönüşebilir / Haberin Peşinde Urfa
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, kişilerin geleceği merak etme ve geleceği öğrenme isteğine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, kişilerin geleceği merak etme ve geleceği öğrenme isteğine ilişkin değerlendirmede bulundu.
İnsanların niçin merak ettiği ve bilinmezi öğrenmek istediği yönünde farklı teoriler olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Örneğin bir teoriye göre bilinmezlik insanda hoşnutsuzluk duygusu yaratan bir durum. Merak ederek ve yeni bilgiler edinerek bu hoşnutsuzluk duygusundan kurtulmak mümkün. Diğer bir teoriye göre ise merak sonucu yeni bilgiler öğrenmeye çalışmak, dopamin salgılanmasını ve insanların kendisini daha iyi hissetmesini sağlıyor” diye konuştu.
İnsanlığın geleceği bilme merakının sonsuz olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “İnsanların geleceği bilme merakının yanı sıra geçmiş zamanlarda neler yaşandığını bilme isteği, bugün ise kimler nerelerde neler yaşıyor, ne yiyip ne içiyorlar, nereleri kimlerle geziyorlar gibi meraklarla devam eder gider. Geçmiş yaşam ile ilgili merak edilen birçok şey olsa da insanların en çok öğrenmek istediği ve merak ettiği konu ise ‘Gelecekte neler olacak?’ ‘Bugünden sonra hayatta neler ile karşılaşacağım?’ gibi düşüncelerdir” dedi.
Bilinmezliğin her zaman gizemli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, bu durumun takıntıya dönüşmemesi uyarısında bulunarak şunları söyledi:
“Bilinmezlik, insan psikolojisinde merak uyandırır, caziptir, insanı çeker. Bireyin kişilik yapısı da buna müsaitse hayatını neredeyse bu konulara adar. Günlük yaşamını aldığı bilgilere göre düzenlemeye başlar ve sonrasında bu konulara artık bağımlı hale gelebilir. Obsesyon (takıntı) haline dönüşebilir.
Paranoid şüpheler oluşabilir. Örneğin gittiği falcının, kısa ve şişman bir kişi sana zarar vermek istiyor sözünden sonra etrafındaki bütün kısa ve şişman kişilerden şüphelenmeye başlayabilir. Burada seçici dikkat söz konusudur. Dikkat belli bir noktaya odaklanmıştır ve diğer uyaranlar dışlanır. Ya da eşi güvenilir ve sadık bir eş olduğu halde gelecekten haber verdiğini iddia eden bir kişinin ‘Eşin seni aldatıyor’ söylemi, takipler, şüpheler, öfke patlamaları, kavgalar, boşanmalara hatta daha kötü sonuçlara kadar gidebilir.”
Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, psikolojik yönden sağlıklı, özgüvenli, kendisiyle barışık kişilerin bu konular ile fazla ilgilenmediklerini belirterek “Yaşamlarını başkalarının söylediklerine göre yönlendirmezler. Sorumluluk alırlar, kendi kararlarını kendileri verirler. Başkalarının etkisi altına girmezler. Kendi gözlemleri, kendi düşünceleri ve kendi duyguları ile hareket ederler. Başkalarının ne yaptıkları ile ilgilenmezler. Meraklarını çok daha yararlı ve sağlıklı alanlara yönlendirirler. Bilimsel konularla ilgilenirler. Araştırıcıdırlar, gözlemcidirler. Kitap okurlar, sanata edebiyata meraklıdırlar. Bilim teknolojideki yeni gelişmeler de yine merak alanlarına girer. Bilim merak ile başlar. Merak araştırmayı, araştırma öğrenmeyi, öğrenme de insanın ve insanlık tarihinin gelişimini sağlar” şeklinde konuştu.
Özellikle son dönemde ülkemizde ve dünyada yaşanılan sorunlar, salgınlar, savaşlar, ekonomik krizlerin, insanları çok daha fazla etkiler hale geldiğini ifade eden İhsan Öztekin, bu durumun fırsatçı kişiler tarafından değerlendirildiğini ve ticari sektör oluştuğuna da belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Gelecekle ilgili artan korku ve kaygıya bağlı olarak geleceğe yönelik merak ve bilgilenme ihtiyacı da artmış durumda. Böyle büyük bir talebin karşılanması için bu konudaki boşluğu dolduracak birçok faaliyet alanı ortaya çıkmış, ülkemizde ve dünyada büyük bir ticari sektör oluşmuş durumdadır. İnsanların bu yöndeki aşırı ilgi ve zayıflıkları da suiistimal edilerek büyük maddi çıkarlar sağlanabilmektedir. Gelecekten bilgi vermek konusunda, geçmişten bugüne Nostradamus, Baba Vanga gibi kahinler, şamanlar, müneccimler, astrologlar, medyumlar, Tarot falı, su falı, el falı, kahve falı gibi fallara bakan falcılar, mistik, metafizik alanlarla uğraşan kişiler, kurşun dökenler bu alanda çok yoğun faaliyet içerisindedirler. Bu süreç, insanlık var olduğu sürece de devam edecektir.”
Hibya Haber Ajansı