Unutulmaya yüz tutmuş eserler “Zanaatkarlar Sokağı’nda” / Haberin Peşinde Urfa
Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların katıldığı Esenyurt Kardeş Kültürler Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Festivalde Anadolu’nun tüm renkleri, yerel kültürleri, yerel lezzetleri ve unutulmaya yüz tutmuş eserleri kurulan stantlarda sergileniyor.
Esenyurt Belediyesi ile İl Dernekler Platformu’nun birlikte düzenlediği “Kardeş Kültürler Festivali” tüm hızıyla devam ediyor. Barışı, kardeşliği, birlik ve beraberliği vurgulamak amacıyla düzenlenen Kardeşlik Festivali’nde farklı kültürler, yerel lezzetler, unutulmaya yüz tutmuş eserler kurulan stantlarda vatandaşlarla buluşuyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelen zanaatkârlar, kurulan stantlarda çini ve seramik, sepet örme, lüle taşı, kilim dokuma, feretiko bezi dokuma, bıçak ve boynuz tarak yapımı, geleneksel Türk işlemeleri, sıcak cam yapımı ve bakırcılık gibi unutulmaya yüz tutmuş onlarca el emeği ürünlerini sergileyerek gün yüzüne çıkarıyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelerek zanaatkârlar sokağında yerini alan zanaatkârlar: “Unutulmaya yüz tutmuş eserleri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Gün yüzüne çıkarıyoruz”
Sivas’ta el sanatlarıyla uğraştığını belirten Hayati Ünsal, yaptığı zanaatın yok olmakla yüz yüze kaldığını dile getirdi. Ünsal: “Babamdan bize kalan bir kültür. Sivas’ımızın, Türkiye’nin unutulmuş el sanatlarını gün yüzüne çıkarıyoruz. Kemik taraklarımız, Sivas bıçaklarımız, testimiz, bastonlarımız yurt içinde ve yurt dışında bayağı rağbet görüyor. Unutulmaya yüz tutmuş sanatlarını daha da gün yüzüne çıkarmak için uğraşıyoruz. 5-6 tane çırağımız var, oğlumu da yetiştiriyorum” dedi.
Farklı desenlerle günümüze uyarlanıyor
Artvin’in Arhavi standında sepet örme sanatını icra eden Perihan Şentürk eski ürünleri günümüze uyarlayarak yeni ürünler çıkardığını ifade ediyor. Organik tarım ürünleri ve doğal boyalar kullanılarak sepet örme yaptıklarını söyleyen Şentürk, “Eskiden mısır üretimi çok yoğun o yüzden zamanında mısır kapçıkları değerlendirilmiş ve birtakım tekniklerle kullanılabilir sepetler, valizler, seccadeler ve yer yaygıları yapılmış ama zaman içerisinde mısır üretimi eksildiği için unutulmuş. Zor olması nedeniyle unutulmuş. Ben ailemden öğrenmiştim. Tekrardan günümüze ait farklı desenler üretmeye çalışarak gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı