TÜSİAD: Fiyat istikrarının yolu fiyatlara müdahaleyle değil, öngörülebilir politikayla olmalı / Haberin Peşinde Urfa
Türk Sanayicileri ve İş insanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Kaslowski, “Fiyat istikrarını sağlamanın yolu fiyatlara müdahale ile değil, öngörülebilir politika ile olmalı. Kısa vadeli kazanımlar bir süre sonra ekonomimize çok daha maliyetli şekilde geri dön…
Türk Sanayicileri ve İş insanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Kaslowski, “Fiyat istikrarını sağlamanın yolu fiyatlara müdahale ile değil, öngörülebilir politika ile olmalı. Kısa vadeli kazanımlar bir süre sonra ekonomimize çok daha maliyetli şekilde geri dönüyor” dedi.
Türk Sanayicileri ve İş insanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, Bursa Sanayicileri ve İş insanları Derneği’nin düzenlediği bir etkinliğe çevrimiçi katılarak fiyat istikrarı ve enflasyona ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de enflasyon ve faiz gibi uzun yıllardır masada olan gündem maddelerinin hâlâ önemini koruduğu vurgu yapan Kaslowski, “Bu durum ekonomimizi dış dalgalanmalara daha açık hale getiriyor” dedi.
“Bu çerçevede Türkiye’de büyümede, üretimde sürdürülebilirlik sağlamanın birinci koşulunun kalıcı düşük enflasyon olduğunun altını tekrar çizmek isterim” diyen Kaslowski, “Fiyat istikrarını sağlamanın yolu ise fiyatlara müdahale ile değil, liberal piyasa işleyişini destekleyen, doğru ve öngörülebilir politika dizaynı ile olmalı. Aksi takdirde kısa vadeli kazanımlar için attığımız her adım, bir dönem sonra ülke ekonomimize çok daha maliyetli şekilde geri dönmektedir” diye konuştu.
‘RİSK PRİMİNİN DÜŞÜRÜLMESİNE ODAKLANILMALI’
Kaslowski, “Öncelikle odaklanmamız gereken konu risk priminin düşürülmesi olmalı. Finansal istikrarı ve öngörülebilirliği sağladığımız sürece enflasyonda kalıcı düşüşü görmemiz mümkün” değerlendirmesinde bulundu.
‘KISA VADELİ İLİŞKİYLE DIŞ POLİTİKA OLMAZ’
Dış politika konularına da değinen Kaslowski “TÜSİAD olarak demokratik ilke ve normları, serbest ticarete dayalı küreselleşmeyi ve transatlantik ittifak eksenli çok taraflı uluslararası güvenlik mimarisini destekliyoruz. Ülkemizin yüzyıllara dayanan modernleşme çizgisi ve Cumhuriyet normları da bunu gerektiriyor” dedi.
“Durum böyleyken uzun vadeli çıkar ve değerlere dayalı liberal-demokratik ilke ve normlar yerine kısa vadeli alışveriş ilişkisine dayalı bir dış politika modeli kalıcı olamaz” diyen Kaslowski, “AB tarafı ile bu konu yeniden ele alınırken ikili ilişkileri sığınmacı ekseninden tamamen çıkararak, yeniden üyelik perspektifine oturtmak ana hedef olmalıdır” diye konuştu.
Kaslowski ayrıca, kadın hakları konusunda da değinerek “İstanbul Sözleşmesine geri dönerek kamu politikalarımızı güçlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı. (.)