Kamu çalışanları meydanlara çıkıyor / Haberin Peşinde Urfa
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayacak olan 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde önerilen yüzde 3.5’luk zamma karşı ülke çapında meydanlara çıkıyor.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, ‘dayatma’ olarak niteledikleri yüzde 3.5’luk zam önerisini protesto etmek için ülke genelinde alanlara çıkacağı açıklamasında bulundu.
“MEMUR-SEN MEMURLARIN ÇIKARLARINI GÖZETMİYOR”
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’ndan yapılan açıklamada yetkili sendika Memur-Sen’in memurların çıkarlarını gözetmediği belirtildi.
Açıklamada, “Göbekten bağımlı olduğu hükümete karşı, en ufak bir direnç gösteremeyeceğini tüm kamu emekçileri önceki satış sözleşmesi ve rakam kazıklarından bilmektedir.” ifadelerine yer verildi.
“Kamu emekçilerinin 3600 ek gösterge talebine, vergi adaletsizliğine, zam talebine, kamu emekçilerinin ekonomik, mesleki, örgütsel ve sosyal haklarına kulak tıkayan bir anlayış kazanımdan çok kayba yol açmıştır.” denilen açıklamada toplu sözleşme görüşmelerinin yine hakem Hakem Kurulu’na havale edileceği öngörüldü.
“GERÇEK ENFLASYON ÇOK DAHA YÜKSEK”
Açıklamada ayrıca şu ifadeler kullanıldı:
15+15 ZAM TALEBİ
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nın, toplu sözleşmeyle ilgili talepleri ise şöyle:
- Kamu çalışanlarının en azından 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı yapılmasını talep ediyoruz.
- Önceki yıllarda yaşanan kayıpların karşılanabilmesi için kamu çalışanlarının ücretlerine öncelikle yüzde 30 oranında bir zam yapılmalıdır. Bu zamdan sonra 2022 yılının ilk yarısı için yüzde 15, ikinci yarısı içi yüzde 15, 2023 yılının ilk yarısı için yüzde 15 ve ikinci yarısı için de yüzde 15 oranında zam yapılmalıdır.
- Üniversite mezunu tüm memurların ek göstergeleri 3.600’e çıkarılmalı, 6’ncı dereceye inen tüm kamu çalışanlarına ek gösterge verilmelidir.
- Kamu çalışanlarına yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında ikramiye ödenmelidir.
- Gelir vergisi tarifesinden kaynaklanan vergi yükü artışı önlenmelidir. Tüm ücretlerin asgari ücret kadar olan kısmı vergiden istisna edilmelidir.
- Aynı kadro ve unvanlarda çalışanlar arasındaki maaş farklılıkları giderilmeli ve eşit işi eşit ücret ödenmelidir.
- Yıllardır artırılmayan doğum yardımı ödenekleri günün koşullarına göre yeniden belirlenmelidir.
- Anayasa’nın çalışma yaşamı ve çalışanların haklarına ilişkin hükümleri, uluslararası sözleşmelere uygun olarak düzenlenmelidir. Grev hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır.
- Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamuda istisnai olması gereken sözleşmeli personel istihdamının genişletilmesine son verilmelidir.