Dolar talebinin azalmasını hedefleyen hükümetin son adımı, 2019’da yıllar sonra tekrar uygulanmaya başlanan kambiyo vergisinin artırılması oldu. 24 Mayıs’ta bankaların döviz satışında uygulanan binde 2 olan vergi yüzde 1’e çıkarıldı. Dövize iştahı önlemeyi hedefleyen bu düzenlemenin tasarruflar ve kur üzerindeki kısa vadeli etkileri önümüzdeki günlerde hissedilecek.
Piyasa açısından lokal denilen yerli kesimin aktivitesinin çok önemli olduğunu vurgulayan ekonomist Uğur Civelek, şu anda işlemlerin yüzde 80-90’ını gerçekleştiren lokal aktiviteyi yok etmenin, piyasayı katletmek anlamına geldiğini ifade etti.
Civelek, “Dövize olan eğilimi kambiyo vergileri ile caydırma yoluna giderek adeta pire için yorgan yakıyorlar” dedi. Beklentileri düzeltelim derken aksine bozan kararların alındığına işaret eden Civelek, “Döviz piyasalarında güveni yok ederseniz tüm beklentileri yok ederseniz ve yerli-yabancı tüm insanlar oyundan çıkmaya çalışır” uyarısında bulundu.
Civelek, “2018 Ağustos’undan itibaren kuru tutabilmek için döviz rezervleri kullanılıyor. 2019 Haziran’da Merkez Bankası yönetimi değişti ve faizleri süratle düşürdüler. Buna parasal genişlemeyi de eklediler. Rezerv erime hızlandı ancak TL’nin yıpranmasını önleyemediler. Dolar 7.25’e geldikten sonra da alma eğiliminde olanları caydırmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
“BELKİ DE BİR KAMBİYO SİSTEMİNİN SİNYALİDİR”
Sermaye hareketlerini kısıtlamaya yönelik alınan kararları “hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını teyit eden bir hata” olarak nitelendiren Uğur Civelek, “Önce ‘100 gramın üzerindeki altın işlemi aynı gün valörlü olamaz’ hale getirildi. Daha sonra döviz alım ve satım işlemindeki vergi yüzde 1’e yükseltildi, altın da bu tarifeye uyarlandı. Belki de yeni bir kambiyo sisteminin sinyalleri veriliyordur” yorumunu yaptı.