Merkez Bankası dün faizleri sabit tutarak 11 aydır devam eden faiz indirimlerinde frene bastı. 6 Temmuz 2019 tarihinde Cumhuriyet tarihinde görevden alınan ilk Merkez Bankası Başkanı olan Murat Çetinkaya’nın yerine atanan Murat Uysal’ın başkanlık döneminde ilk kez faizler düşürülmedi. Uysal’ın bir yıllık görev sürecinde Merkez’in aldığı kararlar ve bu kararların sonucunda önemli ekonomik verilerde ortaya çıkan durumu inceledik. Bu dönemde politika faizi yüzde 24’ten yüzde 8,25’e gerilerken, dolar kuru 5,60’tan 6,85’e yükseldi. TCMB, ikincil piyasada tahvil alımı yaparak Hazine’nin borçlanma maliyetlerini azalttı.
Merkez Bankası (TCMB) dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında sürpriz bir kararla politika faizi oranını yüzde 8,25’te sabit tuttu. Söz konusu karar, bir yıl önce başkanlık koltuğuna oturan Murat Uysal açısından da bir ilk oldu.
6 Temmuz 2019’da Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden alınan Murat Çetinkaya’nın yerine atanan Uysal, dünkü karar öncesinde başkanlık ettiği 9 PPK toplantısında politika faizinde toplamda 1575 baz puanlık indirime imza atmıştı. Son dönemde enflasyondaki yükseliş, faiz indirimlerinde frene basılmasında etkili oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çetinkaya’nın görevden alınmasının nedenini “talimata rağmen faizleri indirmemesi” olarak açıklamıştı. Dolayısıyla Ankara’nın Uysal’dan beklentisi faizleri hızla aşağı çekmesi, enflasyon yerine ekonomik büyümeyi desteklemeye odaklanmasıydı..
İKİ FAKTÖR UYSAL’IN ELİNİ RAHATLATTI
Faizlerin hızla düşüşünde, biri yurt içi, biri de yurt dışı kaynaklı iki gelişme de Uysal’ın elini rahatlattı.
Birincisi, Türkiye’de yıllık tüketici enflasyonu Ekim 2018’de yüzde 25,24 ile zirveye çıktıktan sonra düşüşe geçmişti. Nitekim bu oran, Ekim 2019’da yüzde 8,55’e kadar düştü.
İkincisi, ABD Merkez Bankası (Fed) ekonomide durgunluk endişesiyle faizleri yükseltme ve bilançoyu daraltma politikasını tersine çevirdi, daha sonra da corona virüsü salgınıyla birlikte para musluklarını sonuna kadar açtı. Başta Avrupa Merkez Bankası (ECB) olmak üzere diğer büyük merkez bankaları da parasal genişlemeye gitti.
Uysal’ın başkanlık görevinde 1 yılı dolarken, bu dönemde TCMB attığı önemli adımlardan ve ortaya çıkan sonuçlardan öne çıkanlar şöyle oldu:
1- POLİTİKA FAİZİ HIZLA DÜŞÜRÜLDÜ: Uysal göreve geldiğinde politika faizi yüzde 24 seviyesindeydi. Bu oran şu an yüzde 8,25’te.
2- REZERVLER AZALDI: Uysal göreve geldiğinde, 2019 yılın Haziran sonu itibarıyla Merkez’in toplam rezervi 99,4 milyar dolar seviyesindeydi. Bu rakam, 19 Haziran 2020 itibarıyla 91,6 milyar dolar seviyesinde. Bu dönemde Merkez’in döviz rezervi 72 milyar dolardan 53,2 milyar dolara gerilerken, altın rezervi 22,9 milyar dolardan 38,4 milyar dolara yükseldi.
3- SWAPLAR ARTTI: Rezervlerdeki düşüşü sınırlayan TCMB’nin yurt içi ve yurt dışı bankalarla TL karşılığı döviz takası (swap) işlemleri oldu. Uysal göreve geldiğinde 18,1 milyar dolar olan TCMB’nin swap yükümlülüğü, 2020’nin mayıs sonu itibarıyla 55,3 milyar dolara yükseldi.
Bu dönemde Katar ile yapılan TL-Riyal takasının dolar karşılığı 10 milyar dolar, yurt içi bankalarla yapılan döviz-TL takası 27,2 milyar dolar arttı.
Böylece döviz kurundaki artışı frenlemek için kamu bankaları aracılığıyla kullanılan rezervlerin yerine swap ile geçici ve bir tür borç olan dövizler konulmuş oldu.
4- ENFLASYON ÇİFT HANEDE KALDI: Uysal göreve geldiğinde tüketici enflasyonu yüzde 15,72 seviyesindeydi. Bu oran Ekim 2020’de Ekim 2020’de yüzde 8,55’e kadar düştü ancak Mayıs 2020’de yüzde 11,39 ile çift hanede kalmayı sürdürdü. Ortalama enflasyonun yüzde 0,9 olduğu OECD üyeleri arasında Türkiye açık ara farkla en yüksek enflasyona sahip ülke olmayı sürdürüyor.
5- REEL FAİZ EKSİYE DÜŞTÜ: Uysal göreve geldiğinde, gerçekleşen enflasyon ile politika faizi arasındaki fark üzerinden hesaplanan reel faiz, yüzde 8,28 seviyesindeydi. Şu an bu oran yüzde -3,14 seviyesinde bulunuyor.
6- YABANCI KAÇIŞI DEVAM ETTİ: Reel faizin ekside olması ve özellikle salgın döneminde gelişen ülkelerden döviz çıkışı olması, Türkiye’den yabancı sıcak para çıkışını hızlandırdı. Uysal göreve geldiğinde 28,8 milyar dolar seviyesinde olan yabancıların elindeki hisse stoku, 19 Haziran itibarıyla 24,3 milyar dolara geriledi. Bu dönemde yabancıların elindeki tahvil (DİBS) stoku da 14,6 milyar dolardan 7,1 milyar dolara gerildi.
Yabancıların ellerindeki Türk hisse ve tahvillerinin değeri 10 Mayıs 2013 tarihinde toplam 152,3 milyar dolarla rekor seviyeye ulaşmış, daha sonra düşüş eğilimine girmişti.
7- KREDİLER PATLADI: Faizlerin hızla düşürülmesi, kamu bankalarının TCMB politika faizinin de altında kredi kampanyaları düzenlemesi ve BDDK ile TCMB’nin kredi vermeyi zorlayıcı mevzuat değişiklikleriyle krediler hızla arttı.
Uysal göreve geldiğinde, 5 Temmuz 2019 tarihinde bankaların toplam kredi hacmi 2 trilyon 501 milyar TL seviyesindeydi. Şu an bu rakam, 3 trilyon 220 milyar TL seviyesinde. Yani bir yılda kredi hacminde 719 milyar TL’lik rekor artışa imza atıldı. Bu artışın 433 milyar TL ile büyük bölümü kamu bankalarından geldi.
8- TL MEVDUATTA EKSİ REEL FAİZ: Uysal göreve geldiğinde yüzde 22,26 seviyesinde olan bankalarca açılan TL mevduatlara uygulanan ağırlıklı ortalama faiz, 19 Haziran haftasında yüzde 7,41 oldu. Mevduat faizi ile gerçekleşen enflasyon arasındaki farka göre mevduatta reel faiz, söz konusu dönemde yüzde 6,5 seviyesindeyken, şu an yüzde -3,98 seviyesinde bulunuyor. Vergi de düşüldüğünde mevduatta reel faiz, yüzde -4’ler seviyesine geriliyor.
9- YATIRIMCI BORSA VE ALTINA YÖNELDİ: Mevduatta reel faizin eksiye düşmesi, birikimi olan kişileri alternatif arayışlara yönlendirdi. Bunlardan biri Borsa İstanbul oldu. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, yıl başında 1 milyon 203 bin olan Borsa İstanbul’daki toplam yatırımcı sayısı, 25 Haziran itibarıyla 1 milyon 577 bine yükselmiş durumda. 6 aydaki artış 374 bine ulaştı.
Uysal göreve geldiğinde, 185,3 milyar dolar olan yurt dışı yerleşiklerin altın dahil yabancı para mevduatı, 19 Haziran itibarıyla 201,6 milyar dolara yükseldi. Bir yıllık artış 16,3 milyar dolar oldu. Bunun 14,7 milyar doları altın mevduatlardaki artıştan kaynaklandı.
10- TAHVİL ALIMLARI KATLANDI: Uysal göreve geldiğinde 15,8 milyar TL olan TCMB’in bilançosundaki menkul kıymet miktarı, 24 Haziran itibarıyla 84,1 milyar TL’ye yükseldi. Tahvil alımı yoluyla parasal genişlemeye gitmiş ve Hazine’yi dolaylı olarak fonlamış oldu.
TCMB’nin ikincil piyasadan tahvil alımları Hazine’nin borçlanma maliyetlerini düşürürken, bankaların da tekrar tahvil almasını sağladı.
11- KUR YÜKSELDİ: Uysal göreve geldiğinde dolar/TL kuru, 5,60 seviyesindeydi. Bugün kur, 6,85 seviyesinde. Kur, salgının döviz gelirlerini düşürüp döviz çıkışını artırmasıyla 7 Mayıs 2020’de 7,26 ile tüm zamanların rekorunu kırmıştı.
12- İSTANBUL’A TAŞINDI: 2007 yılından bu yana konuşulan TCMB’nin Ankara’dan İstanbul’a taşınması süreci Uysal döneminde resmen başladı. Ümraniye’de bulunan TMSF denetimindeki binayı kiralayan TCMB, bazı birimlerini buraya taşıdı.
Ataşehir’deki İstanbul Finans Merkezi’nde de TCMB’ye ait binanın inşaatı devam ediyor. Taşınma sürecinin kademeli olarak sürdüğü açıklanmıştı.